4721 sayılı Medeni Kanunumuz önemi sebebiyle boşanmaya Aile Hukuku Kitabının birinci kısmının ikinci bölümünde yer vermiştir. Medeni Kanunumuz boşanma sebeplerini 161-166. Maddelerde düzenlemiştir. Çekişmeli Boşanma davası Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. Maddesi haricinde kalan sebepler nedeniyle açılan bütün davaları kapsar. Medeni Kanunumuzun sistemi ancak ve ancak “HAKİM KARARI” ile boşanma biçimidir. Bazı hukuk sistemlerinde tarafların irade açıklaması ile de boşanma gerçekleşmektedir. (İslam Hukukunda olduğu gibi) T.M.K. madde 166/ 3’te “Anlaşmalı Boşanma” düzenlenmiştir. Taraflar herhangi bir sebep göstermeden de hâkim kararı ile boşanabilmektedir. İstanbul boşanma avukatı olarak gerek anlaşmalı boşanma gerekse çekişmeli boşanma davalarında müvekkillerimize hizmet vermekteyiz. Çekişmeli boşanma davaları zina-hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış-küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme-terk-akıl hastalığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerinden biri ile açılabilir.
Boşanma Davaları Hakkında Genel Bilgiler
İçerikler
Evlilik birliği eşlerden birinin ölümü veya evlenmenin butlanına karar verilmesi dışında ancak boşanma davası açılarak hâkim kararı ile sona erer. Butlan, ölüm veya boşanma kararı olmadığı sürece evlilik birliği devam eder. Taraflar, evlilik birliği devam ettiği süre boyunca evlilik birliğinin getirdiği hak ve yükümlülüklere sahip olurlar. Boşanma davaları Aile Mahkemelerinde görülmektedir. Aile Mahkemelerinin kurulmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemeleri “aile mahkemesi sıfatıyla” bu davalara bakarlar.
Adalet Bakanlığının 2020 yılında yayınlamış olduğu adalet istatistiklerine göre Aile Mahkemelerinde en çok açılan davaların başında boşanma davaları gelmektedir. Boşanma Davası sonuçları itibariyle aileyi, çocukları dolayısı ile toplumu ilgilendirdiğinden Medeni Kanunumuz 184. maddede “Boşanma Davalarına” ilişkin özel yargılama usulleri getirmiştir. Bu sebeple boşanma davalarının ve boşanma süreçlerinin boşanma davalarında deneyimli bir boşanma avukatı tarafından yürütülmesi önem arz etmektedir. Taraflar boşanma davasında iddia ve savunmalarını ispatlarken gerek Medeni Kanunumuzun 184. Maddesinde gerekse Hukuk Muhakemeleri kanununda belirtilen ispat kurallarına uymak zorundadır. Hukuk sistemimizde boşanmanın gerçekleşebilmesi için eşlerin TMK m. 161-166 da düzenlenen sebeplerden birine dayanarak dava açması ve boşanmaya dayanak olarak gösterdikleri sebebi ispatlamaları gerekmektedir.
Türk Medeni Kanunu’nun 184. Maddesine göre boşanma davalarında;
* Hâkim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olayların gerçekleştiğine “vicdanen kanaat getirmedikçe”, bu olayların ispatlandığını kabul edemez.
*Hâkim, boşanma davasına konu olan olaylar hakkında gerek kendiliğinden gerekse tarafların talebi üzerine taraflara “YEMİN” teklif edemez. Yani boşanma davalarında Yemin delil olarak kullanılamaz.
* Tarafların davaya konu olaylar hakkındaki “Kabulü” hâkimi bağlamaz. Taraflar sulh ile davayı sonlandıramazlar; ikrar hâkimi bağlamaz. Taraflar boşanma sebebi olarak gösterdikleri olayları ikrar etmiş olsalar bile hâkim bu olayların doğruluğunu kendiliğinden araştırmak zorundadır. Taraflar boşanma davaları için “Tahkim” sözleşmesi yapamazlar.
*Hâkim, boşanma davasında ileri sürülen delilleri serbestçe takdir eder.
*Boşanma veya ayrılığın Fer’î sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hâkim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz.
* Boşanma davalarında Hâkim, taraflardan birinin isteği üzerine duruşmaların “Gizli” yapılmasına karar verebilir.
Aynı şekilde Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki yargılamaya ilişkin ilkeler boşanma davlarında da uygulanmaktadır.
Tasarruf İlkesi (HMK m. 24)
Bu ilkeye göre, boşanma davalarında da davayı açıp açmama, açılacak davanın konusunu belirleme, istedikleri zaman açtıkları davayı sona erdirme ve hükme karşı kanun yollarına başvurma hakkı sadece ve sadece tarafların yetkisindedir. Hâkim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın, kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz.
*Ancak TMK m. 169’a göre, boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı suresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.
*Dava konusunu belirleme de tarafların tasarrufundadır. Ancak TMK m. 170/3’e göre hâkim, boşanma davası açılmasına rağmen, ortak hayatın yeniden kurulma ihtimali bulunması halinde ayrılığa karar verebilir. Buna karşılık dava yalnız “AYRILIĞA” ilişkinse hâkim boşanmaya karar veremez.
Tarafların davayı sona erdirme imkanları olan feragat, kabul ve sulh boşanma davalarında geçerli midir?
*Davadan feragat, evlilik birliğinin devamını sağladığı için her zaman mümkündür.
*Kabul, boşanma davalarında geçerli değildir. Ancak “Anlaşmalı Boşanmayı” düzenleyen TMK m. 166/3’ e göre anlaşmalı boşanma davalarında tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağına ilişkin hükmün uygulanmayacağı açıkça düzenlenmiştir. Ancak, bu durumda dahi hâkimin boşanma kararı verebilmesi için, tarafların gerçek iradelerinden emin olması ve tarafları duruşmada bizzat dinlemesi gerekir.
* “FİİLİ AYRILIK SEBEBİYLE BOŞANMAYI” düzenleyen TMK m. 166/4’ e göre açılan boşanma davalarında, Yargıtay’a göre fiili ayrılık durumunda mahkeme taraflardan kanunun belirttiği süre içerisinde bir araya gelmedikleri konusunda delil ibraz etmelerini isteyemez; hâkim bu durumda tarafların ikrarları ile fiili ayrılık süresinin dolduğunu tespit etmekle yetinir. Bu durumda dahi hâkim tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığından emin olmalıdır.
HMK ‘da taraflarca getirilme (hazırlama) ilkesi hakimken, boşanma davalarında, ayrılık davalarında, soy bağına ilişkin davalarda, tanımanın iptali davasında, babalık davasında, evlenmenin butlanı davalarında hâkim, tarafların ileri sürdükleri vakıa ve delilerle bağlı olmayıp, kendisi de vakıaları araştırabilir, delilleri inceleyebilir. Bunun dışında, bu davalarda iddianın ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı geçerli değildir.
Tarafların Duruşmada Bizzet Hazır Bulunması
Gerek çekişmeli boşanma davalarında gerekse anlaşmalı boşanma davalarında hâkimin boşanmaya karar verebilmesi için, boşanma sebeplerinin varlığı konusunda tam bir kanaate sahip olması gerekir. Hâkimin bu kanaate ulaşabilmesi için tarafları mahkemede bizzat dinlemesi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle hâkimin çok önemli bir mazeret olmadığı sürece tarafları bizzat dinlemesi gerekir. Anlaşmalı Boşanmayı düzenleyen TMK m. 166/2’ye göre; hâkimin boşanma kararı verilebilmesi için tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi gerekmektedir. O halde anlaşmalı boşanma davalarında hâkimin tarafları bizzat dinlemeden boşanma kararı vermemesi gerekir.
Çekişmeli boşanma davalarında, taraflar duruşmada bizzat hâkim tarafından dinlendikten sonra, çok önemli bir durum olmadıkça tarafların bütün duruşmalara katılma zorunluluğu yoktur. Boşanma avukatı tarafından dava süreci sizin adınıza takip edilecek olup, gelişmeler hakkında boşanma avukatınızdan bilgi alma şansınız mevcuttur.
Bu açıklamalarımız ışığında boşanma davası açan davacının davasının dayanağı olan olayları mahkemeye getirmesi gerekir. Mahkemenin kendiliğinden vakıaları araştırması ve dikkate alması mümkün değildir. Ancak mahkeme tarafların getirmiş̧ oldukları bu olayları hükmüne esas almak zorunda değildir. Bu olayların mahkeme tarafından hükme esas alınabilmesi için hâkimin bunların doğruluğuna vicdanen kanaat getirmesi gerekir
Çekişmeli Boşanma Davası Ve Şartları Nelerdir?
BOŞANMA; evlilik sözleşmesi ile bir araya gelen eşlerin hayattayken Medeni Kanun da sayılan sebeplerden birine dayanarak açacağı boşanma davası sonucunda hâkim kararı ile evlilik birliğine son verilmesidir. Medeni kanunun 161-166 maddelerindeki sebeplere dayanılarak açılan, TMK 166/ 3 maddesine istinaden açılan anlaşmalı boşanma davası hariç, bütün boşanma davaları çekişmeli boşanma davasıdır. Boşanma, ancak dava yoluyla kullanılabilen, yenilik doğurucu, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Ancak istisnai durumlarda ve şartları oluşmuşsa eşlerden birinin yasal mirasçıları açılmış bulunan bir boşanma davasını devam ettirilebilir.
*Çekişmeli boşanma davası ancak TMK ‘da belirtilen sebeplere istinaden açılabilir.
*Çekişmeli boşanma davası yetkili ve görevli aile mahkemesinde açılmalıdır.
*Boşanmayı gerektiren olayları (sebepleri) anlattığınız usulüne uygun bir dilekçe ile mahkemeye başvurmanız gerekmektedir.
*Dava harçlarını, delil avansını ve posta giderlerini ödemeniz gerekir.
*Dava açmaya maddi gücünüz yoksa mahkemeden “adli yardım” talebinde bulunabilirsiniz.
*Dava açarken avukat tutmak zorunda değilsiniz. Ancak deneyimli bir boşanma avukatı ile yolunuza devam etmeniz önerilir. Avukat tutacak gücünüz yoksa bulunduğunuz ildeki barodan size avukat vermelerini isteyebilirsiniz.
- Boşanma davası açarken boşanmaya gerekçe olarak ileri sürdüğünüz olayları ispatlamaya yarayan delilleri dilekçeniz ekinde mahkemeye sunmalısınız.